İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kefil, Kefalet Limiti ve Kendi Temerrüdünün Hukuki Sonuçlarından Sorumludur

YARGITAY 19. Hukuk Dairesi
2015/17989 E.
2016/8085 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili bankanın …..tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırdığını, kredinin bir kısmının geri ödendiği, kalan kısmın ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı banka ve asıl borçlu M…A…tarafından müvekkilinin aldatılarak boş sözleşmeye kefil olduğunu dahi bilmeden imza attırıldığını, kefalet sözleşmesinin şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın banka garanti sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, davacı banka ile davalı B.. B..’ın kefili olduğu …. tarihli genel kredi sözleşmesi içeriğinden davalının ….TL’lik kredi ile sorumlu olduğu, kefilin bu miktarın dışındaki borç ve ferileri ile sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, A….1. İ…M…….E…sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın …TL asıl alacak, …TL BSMV, …. TL faiz yönünden iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, kalan miktar yönünden itirazın kabulü ile takibin iptaline, taraf vekillerinin kötüniyet ve inkar taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Davalı, davacı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan …..tarihli …..TL limitli genel kredi sözleşmesinin kefilidir. Kefil kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli değildir. Diğer yandan sözleşme genel kredi sözleşmesi olup uygulanacak hükümler Ticaret Kanunu’ndaki hükümlerdir. Somut olayda Borçlar Kanunu’na ilişkin hükümler uygulanamaz. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı banka yararına BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, …..gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.