İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yargıtay: Evlenme vaadi iradeyi aşacak hile değildir!

Yargıtay, cinsel istismar davasında mağdureye evlilik vaadinde bulunan sanığı, “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan mahkûm eden yerel mahkeme kararını bozdu. Karar uyarınca sanık, 16 yıl yerine “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

Yargıtay Kararı

Yargıtay’ın kararına konu olay 2010 yılında İstanbul’da yaşandı. 15-18 yaş grubunda bulunan A.Y. mahallesinde bulunan ve kendisiyle aynı yaş grubunda bulunan L.E. ile duygusal birliktelik yaşamaya başladı. A.Y. bir süre sonra evlilik vaadinde bulunduğu L.E. ile cinsel birliktelik de yaşamaya başladı. İkili farklı zamanlarda birden fazla cinsel birliktelik yaşadı. L.E.’nin ailesi durumdan haberdar olunca A.Y. hakkında suç duyurusunda bulundu.

Gözaltına alınan A.Y., nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmasını tamamlayarak, A.Y. hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 16 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istemiyle dava açtı. İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkan A.Y., L.E.’yi sevdiğini söyleyerek, “Rızası ile birlikte olduk” dedi.
Bu beyanlara itibar etmeyen mahkeme, A.Y.’yi “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu karar sanık A.Y. ve davaya bakan cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 14. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, “Suça sürüklenen çocuğun, 15-18 yaş grubunda olan ve akıl hastalığı da bulunmayın mağdure ile birden fazla rızaen cinsel ilişkiye girmesi eyleminde, evlenme vaadinde bulunması hususu mağdurenin iradesini bertaraf edip fiile karşı koyma gücünü ortadan kaldıracak boyutta bir hile olarak kabul edilemeyeceğinden, eyleminin reşit olmayanla zincirleme biçimde cinsel ilişki suçunu oluşturacağı gözetilmelidir” denildi.
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103/2. maddesinde düzenlenen “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan sanıklara 16 yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezası verilmesi öngörülüyor. TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçu ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Bu durumda, Yargıtay’ın bozma kararı uyarınca yeniden yapılacak yargılamada sanığa en fazla 5 yıl hapis cezası verilecek.
 
‘BU BAKIŞ AÇISI DOĞRUDUR’ 
Prof. Dr. Ersan Şen: “Yargıtay’ın kararı yerinde. Türk hukukunda bir kişi 15 yaşını doldurmuş ise aklının ve hukuki anlama yeteneğinin geliştiği farz edilir. Ancak kişi akıl hastasıysa ya da henüz akli gelişimini tamamlamamışsa bunun araştırılması gerekir. Aksi halde ‘Ben seninle evleneceğim, şöyle yapacağım böyle yapacağım’ demek suretiyle ‘otomatik olarak kandırılmıştır, iradesi fesada düşürülmüştür, aldatılmıştır bu açıdan burada nitelikli cinsel istismar suçu var’ demek doğru olmaz. Yargıtay, çocuğun 15 yaşını tamamlamasını dikkate alarak, hile ile aldatılarak, bu şekilde cinsel istismara bırakılmasının mümkün olup olmadığına bakılması gerektiğini, bunun otomatik olarak bir kandırma, iradesini esaslı hataya düşürme olarak kabul edilmemesi gerektiğini söylüyor. Bu bakış açısı doğru bir bakış açısıdır. Bu TCK’nın 103. maddesinin kabul mantığına da uygundur.” (Habertürk)

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.