İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Takipten Düşen İcra dosyasında Gönderilen Yenileme Emri yeni bir itiraz hakkı tanımış olur

T.C
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO:2012/12-1129,
KARAR NO:2013/380
KARAR TARİHİ:20.03.2013

>Alacaklı 2001yılında borçlu A. aleyhine icra takibine başlattı. Ödeme emrinin 18/07/2001 tarihinde tebliğ edildi. İtiraz olmaksızın kesinleşti.
>2004 yılında dosya yenilenerek borçlu A.’ya yenileme dilekçesinin tebliğ edildi.
>A.’nın 05/10/2004 tarihli dilekçesi ile borcu itiraz etti.
>İtiraz üzerine icra müdürlüğünce A. hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildi.
>Davacı eldeki davada icra müdürlüğünün haksız durdurma kararının kaldırılarak borçlu A. hakkındaki icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
>Mahkemece; borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartılması ile yeni bir itiraz hakkının tanınmış olduğu, her ne kadar borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ise de, tebliğe gönderilmesinin itiraz hakkının doğması için yeterli olduğu gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir.
>Daire : “… takibin bir süre ihmalinden sonra borçluya tekrar ödeme emrinin tebliğe çıkartılması takibin yenilenmesi niteliğindedir. Kesinleşen takip üzerinden borçluya yeniden ödeme emri tebliği borçluya yeni bir itiraz hakkı vermez. Kaldı ki ödeme emrinin takip talebi üzerine düzenlenmesi gerekir. Alacaklı vekilinin yeni bir takip talebi olmamasına ve icra mahkemesince ödeme emri iptal edilmemesine rağmen icra müdürlüğünce yetki aşımı suretiyle ve yasaya aykırı olarak yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkartılması hukuki bir sonuç doğurmaz. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin reddi doğru değildir gerekçesi ile karar bozulmuştur.
>Mahkeme ilk kararında direnmiştir.
>HGK;Yerel Mahkemenin direnme kararını ONAMIŞTIR.

Taraflar arasındaki “şikayet“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyonkarahisar 2. İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 07.06.2011 gün ve 2011/253 E- 2011/257 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 19.03.2012 gün ve 2011/24243 E.,2012/8464 sayılı ilamı ile;

(…Borçlu A. aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip yapılmış, örnek 49 ödeme emri 18.07.2001 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlunun süresinde itirazı olmadığından takip kesinleşmiştir. Daha sonra borçluya yeniden ödeme emri gönderilmiş, tebliğ evrakı, borçlunun adresten ayrıldığı belirtilerek 29.09.2004 tarihinde bila ikmal iade edilmiştir. Borçlu 05.10.2004 tarihinde takip dosyasına takibi ve borcu kabul etmediğine dair dilekçe sunmuş, bunun üzerine icra müdürlüğünce 05.10.2004 tarihinde borçlu A. hakkındaki takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Alacaklı vekili mahkemeye başvurusunda; süresinden sonra yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini beyan ederek müdürlük kararının iptalini talep etmiş, mahkemece; borçluya ikinci kez ödeme emri çıkartılması ile yeni bir itiraz hakkının tanınmış olduğu, her ne kadar borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ise de, tebliğe gönderilmesinin itiraz hakkının doğması için yeterli olduğu gerekçesiyle şikayet reddedilmiştir.

İİK.’nun 62. maddesine göre; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.”

İİK.’nun “müddetlerin değiştirilmemesi” başlıklı 20. maddesinde; “Bu kanunun tayin eylediği müddetleri değiştiren bütün mukaveleler hükümsüzdür. Ancak herhangi bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme üçüncü şahıslara tesir etmez” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlerden de anlaşıldığı üzere İcra ve İflas Kanunu’nda taraflara ilişkin olarak belirlenen süreleri, alacaklı ve borçlu anlaşarak uzatamazlar.

Somut olayda; borçluya örnek 49 ödeme emri 18.07.2001 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlu hakkındaki takip itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Takibin bir süre ihmalinden sonra borçluya tekrar ödeme emrinin tebliğe çıkartılması takibin yenilenmesi niteliğindedir. Kesinleşen takip üzerinden borçluya yeniden ödeme emri tebliği borçluya yeni bir itiraz hakkı vermez. Kaldı ki ödeme emrinin takip talebi üzerine düzenlenmesi gerekir. Alacaklı vekilinin yeni bir takip talebi olmamasına ve icra mahkemesince ödeme emri iptal edilmemesine rağmen icra müdürlüğünce yetki aşımı suretiyle ve yasaya aykırı olarak yeniden ödeme emrinin tebliğe çıkartılması hukuki bir sonuç doğurmaz. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir….)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Şikayetçi/alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Şikayetçi (alacaklı) vekili; Afyonkarahisar 2. İcra Müdürlüğünün 2001/3796 takip sayılı dosyasında borçlu A. aleyhine icra takibine başlanıldığını, ödeme emrinin 18/07/2001 tarihinde tebliğ edilerek borçlu A. hakkındaki takibin itiraz olmaksızın kesinleştiğini, 2004 yılında dosya yenilenerek borçlu A’ya yenileme dilekçesinin tebliğ edildiğini, A.’nın 05/10/2004 tarihli dilekçesi ile borcu itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine icra müdürlüğünce A. hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek icra müdürlüğünün haksız durdurma kararının kaldırılarak borçlu A. hakkındaki icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Yerel mahkemece; borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ile ona yeni bir itiraz hakkı tanınmış olur. Her ne kadar borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ise de, tebliğe gönderilmesi itiraz hakkını yeniden başlaması için yeterlidir. Bu nedenle icra müdürlüğünün itiraz üzerine borçlu A. hakkındaki takibin durdurulması kararında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

Şikayetçi/alacaklı tarafça temyiz edilen karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

Yerel Mahkeme; önceki gerekçelerle, ilk kararında direnmiş; direnme kararını şikayetçi/alacaklı vekili temyiz etmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Hukuk Genel Kurulu’nun 13.12.2006 gün ve 2006/12-786 E. 783 K.; 11.11.2009 gün ve 2009/12-417 E., 2009/511 K. sayılı kararlarında da aynı ilkenin kabul edilmiş bulunmasına göre, şikayetin reddine ilişkin direnme kararı yerinde olup,Yerel Mahkeme direnme kararı onanmalıdır.

S O N U Ç :Şikayetçinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince ONANMASINA, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 366/III. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.03.2013 oybirliğiyle karar verildi

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.