İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Irza Geçme, Reşit Olmayan Mağdureyi Zorla Kaçırıp Alıkoyma

YARGITAY 14.Ceza Dairesi
2011/12479 Esas
2011/1056 Karar 19.10.2011

IRZA GEÇME, REŞİT OLMAYAN MAĞDUREYİ ZORLA KAÇIRIP ALIKOYMA

(Kamuoyunda N.Ç. Davası olarak bilinen karar)

Irza geçme ve reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçlarından sanıklar Ş.C, H. A., A.A, M.S, Ş.O, U.E, B.E, N.D, S.A, S.D, S.K, M.G, A.G, R.S, H.A, M.T, T.S, E.A, Ş.D, C.U, R.B, E.E, A.A, S.A. A.S ile K.A’ın; ırza geçme,reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma ve fuhşa teşvik suçlarından sanıklar E.A, T.T, Ş.A. H.A ve Ş.A’un; reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma ve fuhşa teşvik suçlarından sanık R.A’nun yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar H.A, Ş.A ile Ş.A hakkında fuhşa teşvik suçundan açılan kamu davaları ile tüm sanıklar hakkında reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan açılıp reşit olmayan mağdureyi rızaen kaçırıp alıkoyma suçu kabul edilerek kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan
kaldırılmalarına/sanıklar A.A, Ş.A ile S.A’ın ırza geçme suçundan,sanık R.A’nun fuhşa teşvik suçundan beraatlcrine, sanıklar Ş.C, H.A., A.A, M.S, Ş.O, U.E, B.E, N.D, S.A, S.D. S.K, M.G, E.E, A.G, R.S, Ş.A, H.A, H.A, M.T, T.S, E.A, Ş.D, C.U, R.B, K.A ve A.S’nun ırza geçme suçundan mahkumiyetlerine, sanıklar E.A ve T.T’in ise fuhşa teşvik ve ırza geçme suçları bütün halinde ırza geçme suçu kabul edilerek mahkûmiyetlerine dair Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.09.2010 gün ve 2003/ 1 37 Esas , 2010/ 160 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan SHÇEK vekili, katılanlar vekili, sanıklar T.T, S.K, N.D, S.A, B.E, A.S ile müdafileri ve sanıklar E.A, Ş.C, H.A. , E.E, A.A, M.S, U.E, Ş.O, S.D, M.G, Ahmet Günay, R.S, Ş.A, H.A, H.A, M.T,T.S,E.A,Ş.D,C.U ve K.A müdafileri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Mağdure N.Ç’nin kayden 02.01.1990 doğumlu olup karar tarihi itibariyle 18 yaşını tamamladığı, 2828 sayılı Kanunun 22,24.maddelerine göre koruma kararının istisnalar hariç çocuklar reşit olana kadar devam edecek olması karşısında, mahkemece verilen katılma kararının mağdurenin reşit olmasıyla hükümsüz hale geldiği anlaşılmakla, katılan SHÇEK vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. Maddesi gözetilerek CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin diğer temyizlerle sınırlı olarak . yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklar Ş.A ile H.A hakkında fuhşa teşvik suçundan açılan kamu davaları ve tüm sanıklar hakkında reşit olmayan mağdureyi zorla kaçırıp alıkoyma suçundan açılıp reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma suçuna dönüşen kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına dair kararlar ile delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu ve beraati kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan sanıklar S.A,Ş.A ile A.A hakkında ırza geçme suçundan verilen beraat hükümleri ile sanıklar R.S, S.D, R.B,K.A ve M.G hakkında ırza geçme suçundan verilen mahkumiyet h&uu ml;kümleri usul ve kanuna uygun olduğundan tebliğname gibi ONANMASINA,
Sanıklar M.T, Ş.O, E.A,Şeyhdavut £0<* Dora, H.A, T.S, Ürnjit Ergin, N.D, Sabrj_ Ajak, S.K, Ş.A, E.A, T.T, Ş.C, H.A., M.S, Hajnit Aydın, Ahmet Günay, A.A ile Abdulaziz Sanoğlu hakkında ırza geçme suçundan kumlan mahkûmiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adları geçen sanıklardan her birisinin mağdure ile onu temin eden sanıklar E.A ve T.T’in hazır bulunduğu aynı zaman ve mekanlarda livata suretiyle cinsel ilişkiye girdiklerinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında; her bir sanık hakkında 765 sayılı TCK.nun 417.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
Sanık R.A hakkında fuhşa teşvik suçundan verilen beraat hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
Oluşa uygun kabule göre sanık R. hakkında atılı suçtan dolayı açılan kamu davasıyla ilgili olarak suç tarihi itibariyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince saptanan 7 yıl 6 aylık uzamış dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın ortadan kaldırılması yerine müsnet suçtan beraatine karar verilmesi,
Sanık Ş.A hakkında fuhşa teşvik suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına dair verilen kararın yapılan temyiz incelemesinde;
Mağdurenin beyanı, savunma ve tüm dosya içeriğinden sanık Ş.A’un mağdureyi diğer sanık U.E’e temin etmek suretiyle Ü.’in işlediği ırza geçme suçuna 765 sayılı TCK.nun 65/son maddesi gereğince iştirak ettiği anlaşıldığından,bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken fuhşa teşvik suçundan açılan davanın zamanaşımı sebebiyle ortadan kaldırılmasına hükmedilmesi,
Sanıklar E.E,B.E ve C.U haklarında ırza geçme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin beyan;, savunma ve oluşa uygun kabule göre mağdureyle evinde iki kez cinsel ilişkiye giren sanık E. hakkında her ne kadar iddianame ile bir eylemden dolayı dava açılmış ise de; sabit görülen iki eylemin bütün halinde teselsül uygulaması yönünden 765 sayılı TCK.nun 80.maddesi uyarınca tek suç kabul edilmesi karşısında adı geçen sanığa ek savunma hakkı verildikten sonra teselsül hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden sanığa eksik ceza verilmesi,
Mağdurenin 25.02.2003 tarihli duruşmadaki anlatımında sanık B.’la ilgili olarak biri ırza tasaddi diğeri ise ırza geçme niteliğinde iki eylemden bahsettiği ve mahkemece her iki eyleminde gerçekleştiği kabul edilerek son ırza geçme eyleminden hüküm kurulduğu, ancak 765 sayılı TCK.nun 80. maddesi uyarınca bir suç işleme kararı ile gerçekleştirilen eylemlerin tek suç sayıldığı gözetilmeden, adı geçen sanık hakkında 80. maddenin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini ve sanığın ırza tasaddi şeklindeki eylemini mağdureyi temin eden diğer sanıklar E.A ile T.T’in de hazır bulunduğu aynı zaman ve mekanda gerçekleştirdiğinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında adı geçen sanık hakkında 765 sayılı TCK.nun 417. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
Mağdurenin soruşturma safhasında verdiği ifadesinde, sanık Cuma ile iki kez ilişkiye girdiğini beyan etmesine karşılık, mahkeme safhasında sanıkla bir kez ilişkiye girdiğini söylemesi ve bu durum üzerine çelişkinin giderilmesi maksadıyla mahkemece sorulan soruya cevaben mahkeme ifadesinin doğru olduğunu beyan etmesi ve dosya içeriği karşısında, adı geçen sanığın ikinci eylemi sabit olmadığı halde, hakkında 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, katılanlar vekili, sanıklar T.T, S.K, N.D, S.A, B.E, A.S ile müdafileri ve sanıklar E.A, Ş.C, H.A, E.E, A.A. M.S, U.E, Ş.O, S.D. M.G, A.G, R.S, Ş.A, H.A, H.A, M.T,T.S, E.A, Ş.D, C.U ve K.A müdafıilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2011 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mission News Theme by Compete Themes.